Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de sevilerek yapılan grafiti özellikle gençler tarafından büyük ilgi görmektedir.
Genel olarak ülkelerdeki büyük duvarlarda grafiti ile yapılmış büyük resimleri görmek mümkündür. Yapılan bu resimler duvarın genişliğine ve bulunduğu konuma göre çeşitlilik arz eder.
Grafik kökenli bir sözcük olan grafiti veya graffiti resimler ve şekillerle yazının birleştirilerek kişinin kendini ifade etmesinden doğan bir sokak sanatıdır. İlk insanlar döneminde mağara duvarlarına yapılan resimlerden gelmesi ve duygu ya da düşünceleri yansıtması sebebiyle, her ne kadar eskiden kötü bir aktivite gibi algılansa da günümüzde sanat olarak kabul görmüş bir uğraştır. Halen bir grup ya da topluluk halinde uygulanması gerçekleştirilemese de bu uygulamayı legal şekilde yapan kişiler mevcuttur.Grafiti Nasıl Yapılır?
Grafiti sprey boyalarla sokak duvarlarına yazı yazma sanatıdır. Yapılması öğrenilmekten çok yeteneğe dayandırılır. Bu yüzden de herkesçe yapılması beklenen bir uygulama değildir. Duvarlara düşünce ve duyguları ifade eden yazılar yazılır, sonrada yazılan bu yazılar o anki ruh haline göre boyanır. Bunun sonucu olarak yazan kişinin o anki duygularını ifade eden bir sanat şekli ortaya çıkmış olur.
Günümüzde grafiti öğreten kurslar bulunmaktadır ama kişi yetenek bakımından zayıfsa bu kurslarda bir gelişme gösteremeyecektir. Grafitinin illegal yapılıyor olması da gelişimini engeller ve bu yüzden de insanlar çok fazla grafiti öğrenme eğilimi göstermez. Zamanla legal hale getirilmesi gündemde olan grafiti sanatının çok fazla meraklısı bulunmaktadır.
Graffitinin Tarihçesi
Çok eskilere dayanan geçmişi ile grafiti ilk insanların mağara resimlerinden ortaya çıkmış bir sanattır. Zamanla geliştirilerek bugünkü halini alması sağlanan bu yazı şeklinin Pompei’deki duvarlarda bulunduğu söylenebilir. Bu durum dördüncü ya da beşinci yüzyıl dolaylarında oluştuğundan köklü bir geçmişe sahip olduğu söylenebilmektedir. Kabul edilen ilk çıkış noktası 2. Dünya savaşının başladığı 1940 yılları olarak bilinir.
O dönemde Almanya’yı ikiye bölen Berlin Duvarı‘na yazılan yazılar, protest kişilerce boyanarak grafitiye benzetildi ve bu olay grafitinin çıkış noktası kabul edildi. 1960 yılında ise ABD politikasında yer bulan grafiti, sokak çetelerinin amblem tasarlama gibi duruma girmesini ve kendilerince yer belirleyip bunları duvarlara yazarak belli etmesini sağladı.